5 Ağustos 2016 Cuma

İNSANLAR

İnsanları; Haksızlığa susmayınca,
Sorgulayınca,
Okuyunca ; Aptal yerine koydunuz. İstediniz ki diğerleri de böyle olmasın. O yüzden deli, aptal veya kötü damgası vurdunuz. Çünkü biliyordunuz ki onlarda böyle olursa insanları kendi istediğiniz gibi yönetemezdiniz.
Dünyada insanlar öldü. Paris'te ölenlere yazık oldu. Fakat Filistin, Halep, Türkiye'de insanlar ölünce bu sadece bir mesele oldu. Daha da kötüsü Türkiye ölülere alıştı, Türk halkı Türkmen kardeşlerinin acısına bir olmadı. Onları büyük zulümlerle yalnız bıraktı. Sanmayın ki bizlerde azız. Bizler değil müslüman kardeşlerimize sahip çıkmak kendimize sahip çıkamadık. Bedr'in aslanları gibi kükremek için illaki ucunun bize mi dokunması gerekiyordu ?
Sonra sorgulamadık. Kapitalizm, siyonizim ve daha bir çok pisliğin içine çekildik. Mesela en başta okullarda başlatıldı sorgulamamak. Öğretmenlerimiz bize sadece ezberleyin dedi. Oysa ki daha fazlasına ihtiyacımız vardı. Öğretmenler sadece bir çalışan değil di. Kutsal bir görevdi bu. Fakat bizler sürüden ayrılmayan kuzular gibi yetiştirildik. Sorgulayan kayboluyordu. *Bazen kayboluşlar ne kadar acı olsada insan için en iyisidir.* Bu yüzdendir ki içinde insan sevgisi olmayanlar doktor, içinde çocuk sevgisi olmayanlar öğretmen, içinde merhamet duygusu olmayanlar hakim oldu. Sadece canavarlar yetiştirildi.
Okuyunca kuzu sürüden ayrıldı. Eline bir kitap aldı, sonra bir kitap daha, sonra bir kitap daha. Diğer kitap bir diğer kitabı seyretti. Dünyanın gerçeklerini görmeye başladı gözler. Fakat insanlar bu dünyayı bilmeden okuyanları yadırgadı.O zaman kitap yersin dediler veya gösteriş dediler. " Ve unutmadan kitaplar düşündürüyorsa kitaptır eğer sadece sizin hayallerini tatmin ediyor ve asla olmayacakları aşılıyorsa bu kitap değil büyük bir saçmalıktır. "
Sonra yazarında dediği gibi;
Siz istiyorsunuz ki çöllerin ortasında bıraktığınız insanlar size gül bahçesi sunsun.
Buna rağmen size çiçek sunan insanlara ne zaman aptal demeyi bırakacaksınız ?
Ve bil leyl(leyli), e fe lâ ta’kılûn(ta’kılûne).
Saffat suresi 138. ayet
"Ve akşamları; hâlâ mı akıl etmezsiniz? "